4 Temmuz 2012 Çarşamba

Alhambra Sarayi 18.11.2010 oglen sulari 


Yazmak icimi acar, sikintilarimi savurur, irmak misali akarim topraga doymak isteyen suyun yayilisi gibi. Hele de Alhambra Sarayi gibi bir yerdeysen eger, karsinda Sierra Nevada daglari cizilmis bir tablo gibi duruyorsa. Daglari orten beyaz kar pamuk misali anlatiyorsa sana Granada'yi - Narlarin Sehrini. Hemen dogumdan vuran gunes isigi isitiyor icimi. Cok yagmurlu ve puslu bir dunden sonra yeni bir gun, temiz, net, acik ve uzadikca heryere yetisen ve dusen bir gunes isigi. Yuzumu isitan gunes isiginin verdigi sicaklik ve kuslarin civildadigi bu Generalife bahcelerinin insanin icine suzdugu huzur hic bir keyifle degistirilmeyecek eslikde guzellikde. Generalife bahcelerini gezerken ciceklerin binbir cesidinin oldugu bu mekanda her birinden gelen kokulari burnumdan beynime giden yolculukta hissetmek meditasyonun ta kendisi. Herbir bitkinin, cicegin birbirleriyle cumbus dansini goruyorsun. Mis gibi kokan her bir bitki, sularin sirildadigi, kirlar, uzun upuzun agaclar, yeni kesilmis cimenleri soluyorum cigerlerimde. Simdi biraz sessizlige  ve bahcelerin seslerini dinlemeye birakiyorum kendimi nadasa birakir misali..... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder